Yükleniyor...
Dr. Şenol Taş

Fibromyalji

Kronik kas ağrılarıyla kendini gösteren, uyku bozukluğu, uzun süren yorgunluk ve psikolojik yakınmaların eşlik ettiği fibromyalji hastalığı yumuşak doku romatizması grubunda yer alan bir sağlık sorunu. Her 10 kadına karşı 1 erkekte ortaya çıkıyor ve yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. 

Sabahları uyanmakta zorluk çekiyorsunuz. Ev işi yaparken, ya da bilgisayar başında boyun ve sırt ağrılarından yakınıyorsunuz. Geceleri iyi uyuyamıyor, gün boyu kendinizi yorgun hissediyorsunuz. Baş ağrısı, kabızlık, adet döneminde artan gerginlik gibi sorunlar da yaşam kalitenizi azaltıyor. Nedeni tam olarak bilinemeyen fibromyalji hastalığı, birçok kişinin doktor doktor gezmesine neden oluyor. 
Hastaların bazen "hastalık hastası" olarak tanımlanmasına yol açan fibromyalji hastalığı toplumun yüzde 5 ile 20' sinde görülebiliyor. Sakatlığa yol açmayan hastalık, yumuşak doku romatizması grubunda yer alıyor. Kesin tanı konulabildiğinde başarıyla tedavi edilebildiği için hastaların yaşam kalitesi de düzeliyor. 
Fibromyalji, çoğunlukla 30-50 yaş arasında ve kadınlarda görülmekle beraber her cinsi ve her yaş grubunu da etkileyebilen bir durumdur. Toplumda görülme sıklığı ile ilgili çeşitli çalışmalarda yüzde 5 ile yüzde 20 arasında değişen oranlar saptanmıştır. Hastaların çoğunlukla yaygın vücut ağrıları, uyku bozukluğu, yorgunluk,tüm vücutta tutukluk, baş ağrısı, kabızlık, ağrılı adet görme, ellerde ve ayaklarda karıncalanma ile şişme gibi pek çok farklı yakınmaları vardır. Sıklıkla bu yakınmalara yönelik pek çok farklı uzmanlıktan farklı hekimlere başvurulmuştur. Kronik ağrı ile diğer yakınmalar hastada iş gücü kaybına, psikolojik bozukluklara ve tanı ile tedavi maliyetinde artışlara yol açmaktadır.

Fibromyalji hastalığının nedeni

Fibromyalji hastalığının nedeni tam olarak bilinmiyor. Hastalıktan geçirilmiş travmalar, spor yaralanmaları, uyku bozuklukları, nörohormonal bozukluklar, otonomik disfonksiyon, kas oksijenizasyon bozukluğu, psikolojik bozukluklar gibi pek çok farklı etken sorumlu tutuluyor. Şikayetlerin farklılığı tanıyı da zorlaştırıyor. Hastanın yapılan tüm laboratuvar, radyolojik ve elektromyografik incelemeleri normal olarak saptanır. Tanı genellikle iyi bir öykü ve fizik muayene ile şüpheye yer bırakmayacak şekilde konabilir. Ancak özellikle myofasial ağrı sendromu, kronik yorgunluk sendromu, polimyalji romatika, hipotiroidi, depresyon, romatoid artrit, depresyon gibi hastalıklar hem fibromyalji ile karışabileceği hem de beraber en sıklıkla rastlanabileceği için mutlaka akılda tutulmalıdır" diye konuşuyor. 
Tedavide multidisipliner yaklaşım şart 
Kas ağrısından depresyona, tiroitten, uykusuzluğa kadar geniş bir yelpazeye yayılan şikayetlerin tedavisi de multidisipliner bir yaklaşım gerektiriyor. Hastaya hastalığı detaylı anlatılmalıdır. Fibromyalji tedavisinin uzun sürebileceği, hemen bir sonuç beklememesi gerektiği anlatılmalıdır. Bu aşamada eşlik eden psikolojik bozuklukların tedavisi ile hastalığı şiddetlendiren nedenlerin açıklanması ve rahatlatıcı yaklaşımlar konusunda hastanın bilgilendirilmesi önemlidir. Bu yönde bir stratejinin tedavi sonuçlarını olumlu yönde etkilediği bildirilmektedir. Uyku bozukluklarının düzeltilmesi önemli bir yer tutar. Tedavide başta çeşitli antidepresan ilaçlar olmak üzere fizik tedavi, hipnoterapi, akupunktur, kaplıca tedavisi gibi pek çok tedavi yaklaşımı kullanılmaktadır. Ancak tedavinin ana merkezini egzersiz tedavisi oluşturmaktadır. Yapılan çalışmalar aerobik egzersiz programlarının (düşük ağırlıkla fitness, yürüyüş, hafif tempo koşu, yüzme, bisiklet binme) başlangıçta şikayetlerde hafif artışa neden olsa da hareket kalitesini arttırdığı, ağrı yakınmalarını azalttığını göstermiştir.

Hastalığın seyri

Yapılan araştırmalar, fibromyalji hastalığının bir kez ortaya çıktığında uzun süre devam ettiğini, zaman zaman şiddetlendiğini gösteriyor. Hastada kalıcı sakatlığa neden olmasa da kronik olarak devam eden yorgunluk, tutukluk ve ağrılar nedeniyle ciddi iş gücü kaybı ve tedavi maliyetleri ile aile bütçesine ve ekonomiye yük getiriyor. Yapılan araştırmalarda genç yaştaki hastalar ile uyku kalitesinde ciddi yetersizliği olmayanların tedaviden daha çok faydalandığı ve hastaların en az yüzde 50'nin eğitim, ilaç tedavi ve egzersiz tedavisi ile orta ve iyi derecede iyileşme gösterdikleri unutulmamalı ve hasta hastalığa yönelik en uygun tedaviyi planlayabilecek uzmana mümkün oldukça erken başvurmalıdır .